Urban Age Projects will be presented on Thursday September 30, 2010, within Buildist organization.
Merhaba,
Geçen yıl Kasım ayında gerçekleşen Urban Age konferansları kapsamında, İstanbul'da faaliyet gösteren ve kentsel tasarım alanında işlerle uğraşan 5 mimari ekibe proje hazırlama teklifi götürülmüştü. O ekiplerden biri de bizdik. Ekipler, İstanbul'a dair herhangi bir kentsel süreci dert edinerek kendi seçtikleri alanlara ve kentsel problemlere dair birer fikir projesi üretmişlerdi.
29 Eylül 2010 Çarşamba
Buildist kapsamında Urban Age sunumları ve kitap tanıtımı
Gönderen Sekiz Artı zaman: 10:11 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events), İstanbul, Urban Age
10 Haziran 2010 Perşembe
fıçı ev
Kastamonu merkeze bağlı Dayılar Köyü'nde oturan 4 çocuk babası, 63 yaşındaki Ercan Sapmaz, yatay fıçı görünümündeki 5 metrelik ahşap ev yaptı.
Römörk sayesinde istenilen yere taşınabilen fıçı evde banyo, tuvalet, 2 yatak, masa ve sandalyeler bulunuyor. Sapmaz bir evde olması gereken her şeyin yer aldığı ‘fıçı evin' 45 günde tamamladığını, makineler kullanılarak otomosyona geçildiği takdirde 4 günde bitirilebileceğini söyledi. Kastamonu’da dağ ve doğa turizminin öncelikli olduğunu belirten Ercan Sapmaz, fıçı evin turizm alanında kullanılabileceğini, bunun yapımı için 4 bin 500 TL tutarında malzeme kullanıldığını bildirdi. ‘Fıçı ev'in el işçiliğiyle yaklaşık 1.5 ayda tamamlandığını ancak, makine ile birlikte 4 günde bitirebileceğini belirten Sapmaz, fıçı evin 5 metre uzunluğunda 2 metre 60 santim genişliğinde olduğunu söyledi. Turizm alanında konaklama amaçlı sabit veya römörk sayesinde seyyar olabildiğini belirten Ercan Sapmaz, istenildiği taktirde seri üretim yapabileceğini ekledi.
bu haberle ilgili videoyu da buradan izleyebilirsiniz.
http://www.haberler.com/video-haber/video.asp?id=2095569
Gönderen Sekiz Artı zaman: 11:07 0 yorum
Etiketler: mekan haber
8 Haziran 2010 Salı
Yine sel, yine altyapı sorunları: Kurbağalıdere taştı
Gönderen Sekiz Artı zaman: 10:58 0 yorum
Etiketler: güncel (up-to-date), İstanbul, sel (flood)
27 Mayıs 2010 Perşembe
Ne Olacak Bu Kentsel Tasarım Yarışmalarının Hali?
1- Genel olarak bakıldığında jüri raporu çok geç bir tarihte yarışmanların eline geçti ve kolokyum neredeyse yarışma ilanından 2 ay sonra ve uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildi.
2- İçerik olarak bakıldığında raporda jürinin herhangi bir tasarım yaklaşımı ortaya koymadığı, bunlara dair değerlendirme ölçüt ve kriterlerini ayrıca jüri raporunda belirtmediği, projeleri (55 proje teslim edildi) ikibuçuk gün gibi çok kısa bir sürede değerlendirdiği, neredeyse tüm projelerin 4e karşı 3 oyla seçildiği ve hiçbirisinde karşı oyların gerekçelerinin belirtilmediği ve ayrıca yazılan değerlendirme yazılarının yetersizliği ve tutarsızlığı açık olarak gözlenebilir.
3- Teknik olarak değerlendirildiğinde ise jüri 3. elemede elenen bazı projeleri ödül grubuna tekrar çıkararak açıkça yönetmelikleri ihlal etmiştir. Yönetmeliklere göre jüri son elemeye ödül grubu kadar proje bırakmakla yükümlüdür ancak bu jüri 4. elemeye 4 proje bırakmış (2 proje 4e karşı 3 oyla hatta) ve daha sonra 3.elemede elenen 4 projeyi tekrar ödül grubuna çıkarmıştır. Bu durum yarışmanın iptali ile sonuçlanabilir.
Edirne Yarışması Jüri Raporundan
Bu noktada 30 yıl önce düzenlenen Eskişehir yarışmasının jüri değerlendirme çalışmaları raporuna birkez daha bakmanın faydalı olduğunu görüyorum.
Batıda 1950lerin ortalarında kavram olarak hem teorik hem de pratik meşruiyetini kurmaya başlayan kentsel tasarım kavramının Türkiye ye 20 yıl kadar gecikmeli olarak geldiğini söylemek yanlış olmaz. Akademik olarak kavramın yerleşmesi bir uzmanlık eğitimi kapsamında lisans sonrası programı olarak 70lerin sonlarına denk gelir. Kavramın yarışma kurumuna girmesi ise akademik ortamlarda en yoğun tartışıldığı yıllara denk gelen ve yönetmeliklerde olmamasına karşın jurinin insiyatif kullanması ile 1980 de ilan edilen Eskişehir Fuarı yarışmasında gerçekleşir. Akademik ortamda filizlenmeye başlamış olan bir alan yarışmalar yolu ile de mevzi kazanmaya başlamıştır. Daha sonra kentsel tasarım kavramının yetersiz de olsa yönetmeliklere yerleştiğini görüyoruz. Eskişehir yarısmasının jurisi Mimar Sinan Üniversitesinde Şehircilik kürsüsünü 70 lerin sonlarında kuran mimar-plancı Mehmet Çubuk, 70 lerde sıkı bir yarışmacı olan mimar Ertun Hızıroğlu, mimar Orhan Tuncalp, 70 lerde Mimarlar Odası Ankara Şubesi başkanı olan Aydan Bulca ve mimar-plancı Özcan Altaban dan oluşuyor. Yarışmaya 43 proje gönderiliyor ve bunlardan 42 tanesi değerlendirmeye alınıyor. Juri 19-01-1981 ve 26-01-1981 tarihleri arasında yani 1 haftada değerlendirme çalışmalarını tamamlıyor ve bu süreci 59 sayfalık bir juri değerlendirme çalışmaları raporu olarak belgeliyor. Rapor Kentsel Tasarıma atıflar yaparak başlıyor ve yeni gelişmekte olan bu alanın yarışma yolu ile güçlendirilmeye ve meşru hale getirilmeye çalışıldığını ortaya koyuyor. Juri öncelikle değerlendirme ölçütlerinin nasıl saptandığı ve bu ölçütlerin neler olduğunu 5 madde halinde açıkça ortaya koyuyor. 1. elemede 1 proje, 2. elemenin ilk turunda 20 ikinci turunda ise 10 proje eleniyor. 3. elemede ise 2 proje oybirliği ile 1 proje ise 4 e karşı 1 oyla eleniyor. Bu turda 4 oya karşı 1 oyla elenen proje için tüm juri üyeleri teker teker kişisel raporlarını yazıyorlar. Oybirliği ile elenen 2 proje için ise ortak raporlar yazılıyor. Geriye kalan 8 projenin ise derece ve mansiyon değerlendirmesine geçilerek 3 mansiyon oybirliği ile belirleniyor ve proje raporları yazılıyor. Geriye kalan 5 projeden sadece 5. ödül 4 e karşı 1 oyla gerisi ise oybirliği ile belirleniyor ve 5. ödül için teker teker juri üyeleri kişisel raporlarını yazıyorlar. Rapor ayrıca jurinin değerlendirme sürecinde dikkate aldığı kriterlere dair tablolarla destekleniyor. Örneğin derece grubu için projelerin işlev alanları kıyaslama tablosu ve derecelendirmenin son aşamasıda kalan 3 projenin alan içi dolgu harfiyat dengesi açısından göreli kıyaslama tablosu gibi.
Tüm buraya kadar anlatılanlar 38 sayfa içerisinde yer alıyor. 39-49 sayfalar ise danışman juri üyelerinin projelerle ilgili kendi uzmanlık alanlarına ilişkin değerlendirmelerini içeriyor. Danışman jüri üyeleri şehircilik, peyzaj, mühendislik ve fuarcılık uzmanlarından oluşuyor. 50 ve 51. sayfalarda jürinin oylama cetvelleri her eleme için ayrı ayrı olmak üzere 3 tabloda veriliyor. 52-54. sayfalarda ise 1. ödül için jüri öneri raporu ve jüri başkanı Mehmet Çubuk ve bir danışman jürinin kişisel raporları yer alıyor. Daha sonra ise 3 tutanak halinde değerlendirme çalışmaları sonlandırılıyor.
1- Genel olarak değerlendirildiğinde jüri raporu gerek kullandığı dil gerekse konuyu ele alış biçimi olarak ciddi ve özellikli bir metindir.
2- Teknik açıdan değerlendirildiğinde jüri değerlendirme çalışmaları raporu yönetmeliklere tamamı ile uymaktadır.
3- İçerik olarak değerlendirildiğinde ise jürinin bir kentsel tasarım felsefesi olduğu ve bunu rapora gereken nicelik ve nitelikte aktarabildiği açık olarak görülmektedir. Bu anlamda 1981 yılında hazırlanmış olan jüri değerlendirme çalışmaları raporu oldukça doyurucu nitelikte, yetkin bir dili ve Kentsel Tasarım alanına dair misyonu ve söylemi olan bir dökümandır.
Bir ara kolokyum başkanı “Devrim bey lütfen!” diye birkaç kez tekrarladı, ortamın gerildiğini o an anladım. Ama bu gerginlik suskunluktan yeğdi benim için ve söylemem gerekenleri söylemekten alıkoymadı. Edirne yarışması hem kentsel tasarım alanının hem de yarışma kültürünün nasıl giderek kötülediğini göstermesi açısından önemliydi bu anlamda bu süreçte katkısı olan herkese teşekkürü bir borç bilirim.
DEVRiM ÇiMEN – Mimar, Kentsel Tasarımcı
Gönderen Sekiz Artı zaman: 17:28 0 yorum
Etiketler: güncel (up-to-date), yarışmalar (competitions)
14 Aralık 2009 Pazartesi
Şehir Planlamasında Deneyimler -2 serisinin ikinci konuğu Sertaç Erten, tarih 17 Aralık 2009 Perşembe 17:30, yer MSGSÜ
The seminar on "City Planning Experiences" will be held in Mimar Sinan Fine Arts University on Thursday, 17 December, at 5:30 pm. And the speechmaker, Sertaç Erten, will speak about "Urban Design Competitions and her experiences as a city planner. You all welcome.
Şehir ve Bölge Planlama öğrencileriyle şehir plancılarının mesleki deneyimlerini buluşturmayı amaçlayan “Şehir Planlamasında Deneyimler” serisi Dr. Sertaç Erten’le devam ediyor. Özellikle Kentsel Tasarım alanında önemli bir birikim ve deneyim sahibi Erten’le gerçekleştirilecek söyleşiyi TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, öğrenci kulüplerinin destek ve katılımıyla organize ediyor.17 Aralık 2009 Perşembe günü saat 17:30’da başlayacak söyleşiye tüm Şehir ve Bölge Planlama öğrencilerinin yanı sıra, ilgili tüm öğrenci, öğretim üyesi ve mesleklektaşlarımızı bekliyoruz.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 23:16 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events), İstanbul
13 Aralık 2009 Pazar
Lavabo tezgahı veya buzdolabı kapağı bir cephe malzemesi olabilir mi?
Gönderen Sekiz Artı zaman: 23:36 0 yorum
Etiketler: ekoloji (ecology), projeler (projects)
29 Kasım 2009 Pazar
High Line'ın peyzaj detayları
Gönderen Sekiz Artı zaman: 22:54 0 yorum
Etiketler: Manhattan, New York, projeler (projects), şehir gezisi (urban trip)
7 Ekim 2009 Çarşamba
Manhattan'ın Coğrafyası: 1609'dan 2009'a
Gönderen Sekiz Artı zaman: 16:09 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), coğrafya (geography), ekoloji (ecology), İstanbul, Manhattan, New York
2 Ekim 2009 Cuma
Arkitera'da "Topoğrafyayı yeniden düşünmek, vadileri geri kazanmak" çalışmamızla ilgili bir röportaj yayınlandı.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 15:28 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events), güncel (up-to-date), İstanbul, sel (flood), Urban Age
10 Eylül 2009 Perşembe
İstanbul'da sel: Doğa olayı mı, kent topoğrafyasına karşı kentleşmenin bir sonucu mu?
Gönderen Sekiz Artı zaman: 15:33 0 yorum
Etiketler: felaket (disaster), güncel (up-to-date), İstanbul, sel (flood), yağış (rain)
8 Temmuz 2009 Çarşamba
Berlin Duvarı gerçekten yıkıldı mı?
Berlin Duvarının 1961 de yapılmaya (rivayete göre bir günde) ve 1989 yılında da görkemli bir biçimde yıkılmaya başlandığını biliyoruz. Duvar 46 km. uzunluğunda idi, hala aynı uzunlukta. Bazan hiç yok, bazan bilgi panolarında, bazan yerde bir iz olarak bırakılmış, bazan hediyelik eşya olarak, bazan bilinçli olarak dokunulmamış, bazan ise bilinçli olarak dokunulmuş. Sözün kısası Duvar farklı biçimlerde gerek fiziksel gerekse zihinsel varlığı ile Berlin kentinin genel yaşantısı içerisinde yeniden üretilmekte.
Hiçbir durumun katışıksız olmadığı gerçeğini bir kenarda tutarak Duvarın bahsettiğim yeniden inşasını analiz ederken soyut olandan somut olana doğru bir sıra takip etmeyi tercih ediyorum.
Hemen hemen tüm Berlin haritalarında Duvarın rotası işlenmiş durumda. Kenti gezerken ister istemez bu bilgiyi de bir girdi olarak hafızanıza kaydediyorsunuz ve geziniz boyunca bir hayalet gibi size eşlik ediyor. Bu aslında Duvarın zihinde yeniden inşasının başlangıç noktasını oluşturuyor. Anlatacağım diğer varolma biçimleri bunu izliyor.
Bilgilendirme panoları mekansal olanla tarihsel olanın çakıştığı noktalarda yer alıyor. Yazılı ve görsel malzemenin yardımı ile Duvarın yeniden inşası sürecindeki yerini alıyor. Alanda fiziki bir iz kalmamış olsa bile bunu yeniden üretebiliyor.Berlin sokaklarında ilerlerken gerek yolun gerekse kaldırımın kaplamasında bir malzeme farklılaşması dikkatinizi çekiyor. Yeteri kadar meraklı biri iseniz bu izi bir süre takip ettiğinizde bunun Duvarın izi olduğunu farkediyorsunuz ve bir hat üzerinde aynen bir bıçak gibi kentsel bağlamı kesiyor. Bunun farkedilmesinden sonra zihinsel bir zincir başlıyor ve o alandaki tüm bakışınız bu bilgi üzerinden kuruluyor.Bazı yerlerde Duvar rastlantı eseri karşınıza çıkıveriyor, aslında en samimi ilişkinizi bu Duvarla kuruyor gibisiniz çünkü Duvar sadece fiziki olarak orada duruyor, üzerine insan yapımı bir düşünce bulaşmamış gibi. Sanki o zaman Duvarın gerçek imgesine yaklaşmış olduğunuzu hissediyorsunuz. Burada gerçek Duvar olarak tanımladığım şey basitçe bir ifade ile onun salt somut varlığı.
Duvarın en uzun ve sürekli olarak karşımıza çıkma biçimine graffiti sanatı eşlik ediyor. Duvar yaklaşık 1 kilometre boyunca neredeyse kesintisiz olarak sürüyor ve fiziki olarak en heybetli halini sergiliyor. Ancak Duvar bu sefer de bir duvar olmaktan çok bir tuvale donüşmüş oluyor. Duvarın somut varlığı farklı bir durum tarafından faydalanılan bir gerçeklik halini alıyor.
Bir önceki durum ile ilintili olarak diğer bir varoluş biçimi ise boş tuval olma hatta resmedilme halinin bir gösteriye dönüşmesi. Bu tablo! bizi az önce gördüğümüz hali yeniden düşünmeye sevk ediyor ve durumu farklı bir bağlama oturtma şansını yakalıyoruz. Tasarlanmamış ve kendiliğinden gibi duran Duvarın bu varoluşunun aslında öyle olmadığı gerçeği.
Bir başka yerde Duvar bir kentsel tasarım yarışmasına konu oluyor. Bu proje hem Duvarın ve onun kentsel mekandaki varlığının yeniden ele alınması hem de önerilecek bir yapı ile tekrardan üretilmesini öngöruyor. Bina bir Info binası, Duvarın yer aldığı yolun hemen karşısında konumlanıyor ve şu aralar inşa edilmekte.
Aslında tüm bu düşünceleri tekrar gözden geçirince Duvarla kurulan ilişkinin şizofrenik bir varoluşa neden olduğu izlenimine kapılıyorum. Sürekli farklı bir biçimde tekrar tekrar üretilen bir Şey. Ve şu soruyu sormak zorunda kalıyorum: Acaba Duvar 1961-1989 arasında mı daha fazla var idi, yoksa şimdi mi? Üstelik duvarsızlık halinin bu derece fetişleştirilmesine karşın.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 23:15 0 yorum
Etiketler: Berlin, etkinlikler (events), şehir gezisi (urban trip)
26 Mayıs 2009 Salı
HafenCity: Hamburg'ta doğan yeni kent
Gönderen Sekiz Artı zaman: 17:10 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events), Hamburg, kentsel dönüşüm (urban regeneration), şehir gezisi (urban trip)
17 Nisan 2009 Cuma
"Urban Age": 5 Genç Ofis İstanbul için Proje Üretiyor
Gönderen Sekiz Artı zaman: 10:41 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events), İstanbul, projeler (projects), Urban Age
15 Nisan 2009 Çarşamba
BDA (Bund Deutscher Architekten) bu yıl İstanbul'da
BDA (German Architecture Association) Excursion will be in Istanbul this year, and sekiz artı is invited to give a lecture on the urban development of Istanbul for the last 30 years.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 14:50 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events), İstanbul
10 Nisan 2009 Cuma
Taş Ocakları Öğrenci Projelerine Bağlam Olur mu?
Quarrays as sites for student projects: Istanbul Technical University 2nd year studio (group of Assist. Dr. Mine Özkar) focuses on these gigantic voids and thinks on the site...
Gönderen Sekiz Artı zaman: 09:19 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events), İstanbul, projeler (projects), taş ocakları
3 Nisan 2009 Cuma
Kengo Kuma İstanbul'daydı: "Nesneye Karşı"
Gönderen Sekiz Artı zaman: 09:41 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events), İstanbul
17 Şubat 2009 Salı
Yerel Yönetimler Sempozyumu YTÜ'de
İlk oturumda söz alan Ali Müfit Gürtuna ve Nurettin Sözen’in konuşmalarında üstünde durdukları dikkat çekici konularaburadan ulaşabilirsiniz.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 10:50 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events)
13 Ocak 2009 Salı
Konferans: Hans Ulrich Obrist
- Yeni müze anlayışı ve yeni zaman-mekan kurgusu: Büyük müze mekanları yerine küçük mekanlara sıkıştırılmış geniş zamanlar.
Bu kurguyu, Londra-Hyde Park'taki Serpentine Gallery'de gerçekleştirilen mimari ve sanatsal buluşma organizasyonlarından bahsederek örnekledi. 2000 yılından beri yapılan etkinlikler, 2008 yılından itibaren Frank Gehry'nin tasarladığı Serpentine Pavilion'da yapılmaya başlanmış. Bu mekanda kamuya açık ve "Interview marathons" adını verdiği uzun soluklu ve kesintisiz etkinlikler gerçekleştirilmiş. Durağan izleyici-izlenen ilişkisinden çok interaktif bir atmosfer yakalanmaya çalışılmış. Mimarlık ve sanat dünyasından insanlar davet edilmiş ve farklı konular ele alınmış. Gece sohbetleri, performanslar, film gösterimlerinin yanısıra, "Manifestolar" gibi tematik konular üzerinde de etkinlikler gerçekleştirilmiş.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 09:15 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events)
28 Aralık 2008 Pazar
Sarıkamış Harekatı Anma Alanları Fikir Yarışması'nda 2.lik ödülü aldık.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 18:02 0 yorum
Etiketler: ödüller (prizes), projeler (projects), Sarıkamış, yarışmalar (competitions)
21 Aralık 2008 Pazar
Bursa-Uludağ Yarışması'nda 5. mansiyon ödülünü kazandık.
We won the 5th mention in Bursa-Uludağ National Park Urban Design Competition.
1961 yılında milli park ilan edilen Uludağ, bugün aşırı ve düzensiz ziyaretçi baskısına maruz kalmakta, kaçak yapılaşma, su kirliliği, katı atık sorunu, turistik ve rekreatif faaliyetlerde çeşitlilik eksikliği...vb. sorunlarla savaşmak durumunda kalmakta...
Çevre ve Orman Bakanlığı, bu tür sorunlara çözüm önerileri geliştirilmesi ve özellikle Oteller Bölgesi'nde ihtiyaç duyulan mekansal düzenlemelerin yapılabilmesi için ulusal ve tek aşamalı bir yarışma açtı.
Yarışma, geçtiğimiz günlerde sonuçlandı, yarışma kolokyumu ve ödül töreni de 20 Aralık 2008 tarihinde Bursa'da yapıldı. Projemizle 5. mansiyon ödülünü aldık. Ödül alan diğer tüm ekipleri de kutluyoruz.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 17:49 0 yorum
Etiketler: Bursa, ödüller (prizes), projeler (projects), yarışmalar (competitions)
1 Aralık 2008 Pazartesi
07.11.2008 32. Dünya Şehircilik Kolokyumu
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı bu yılki şehircilik kolokyumunun teması, "Kentsel Yeniden Yapılanma" idi.
Biz de 2007 yılında birincilik ödülü alarak uygulamasını yapmaya başladığımız Diyarbakır Dicle Vadisi projesi üzerine kısa bir sunuş gerçekleştirdik. 8 farklı alt başlık belirlenmişti, biz sunuşumuzu "Doğal alanların yeniden yapılanması" alt başlığının işlendiği oturumda yaptık.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 17:32 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events)
6 Kasım 2008 Perşembe
22.10.2008 YTÜ'de 1. sınıf öğrencilerine sunuş
Gönderen Sekiz Artı zaman: 17:20 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events)
14 Kasım 2007 Çarşamba
04.11.2007 31. Dünya Şehircilik Kolokyumu
2007 yılında ODTÜ'nün ev sahipliği yaptığı kolokyumda davetli konuşmacı olarak bir sunuş yaptık.
Sunuşumuzda, disiplinlerarası proje deneyimlerimizi aktarmaya çalıştık. Özellikle şehirci-mimar-peyzaj mimarı üçlüsünün birlikte bir kentsel tasarım projesi çıkarması süreci üzerinde durduk.
2007 Kolokyum kitapçığından sunuşumuzun yazılı dökümüne ulaşabilirsiniz.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 11:33 0 yorum
Etiketler: akademik (academic), etkinlikler (events)
6 Ekim 2007 Cumartesi
dörtyüzsaniye etkinlikleri
sekiz artı ekibi olarak, dörtyüzsaniye'nin bu yılki etkinliklerinde StudioLive'da sunuş yaptık.
Gönderen Sekiz Artı zaman: 10:26 0 yorum
Etiketler: etkinlikler (events), İstanbul