27 Mayıs 2010 Perşembe

Ne Olacak Bu Kentsel Tasarım Yarışmalarının Hali?


Edirne’ye daha önce 2 kere gitmiştim, ikisi de aynı vesile ile, yarışma. Üçüncüsü ise aynı yarışmanın kolokyumuna, 24 Mart 2010da sonuç açıklandıktan tam 55 gün sonra. İlk 2 gidişimde Edirne’yi çok sevdim, ölçeği ve nitelikli mimari yapıları. 17 mayıs 2010 saat 08:15 te Şişhane’den Edirne’ye yola koyulduk. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nda olacaktı kolokyum ancak biz yerini bilmiyorduk. Yoldayken telefonla Belediyeyi arayıp öğrendik. Saat 12 gibi önünden geçtik, daha vaktimiz vardı, ciğer yedik, badem ezmesi satın aldık. Saat 1:30 gibi binaya girdik, yeni yapılmış ve tam bitmemiş bir bina. 3. kata çıktık sergi için, durum kötüydü: Burası bir konferans salonuydu, zemini düz, yer halı kaplı ve sandalyeler belliki bu sergi için sırt sırta sıralanmıştı. Her sandalyeye belirli bir eğimle paftalar yaslanmış, yerde boş kalan alanlara ise maketler serpiştirilmişti. Takip etmesi çok zor, hangi proje nerede, hangisi kaçıncı eleme, bu maket bu projenin mi? Bir an kolokyumun burada olabileceği hissine kapıldık ama o kadar da olamaz dedik, değilmiş. Saat 14’e yaklaşınca kolokyumun yapılacağı çok daha küçük bir saloncuğa geçtik ancak aynı binada olmalarına karşın gitmemiz zor oldu zira bu oda binanın diğer kanadında idi. Bir görevli bizi kestirmeden götürdü yoksa dışarıdan dolanmak zorunda kalacaktık. Salona girdik, küçüktü ve dolmuştu zar zor oturacak yer bulabildik, bazı insanlar ayakta kaldı, bazıları ise yere oturdu. Selimiye Camii ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması kolokyumu başlamıştı. Kolokyumu Edirne Mimarlar Odası Başkanı yürütüyordu. Jüri başkanı Zeynep Ahunbay kısa bir formalite konuşması yaptı. Jüri pek söz almak istemiyor gibiydi, direk sorulara geçildi. Kolokyumu yönlendiren ve içerik kazandıran jüriden çok katılımcılar oldu. Bu bir boşluğu doldurma girişimiydi. Jüri kendisi için ayrılan boşluğu dolduramamıştı sanki ve bu boşluk şartnamesinden soru-yanıtına ve seçimlerinden raporuna kadar takip edilebilirdi. Ortamın sorularla ara ara gerilmesi hem konunun ele alınışındaki felsefi yetersizlik hem de yapılan teknik hatalarla ilgiliydi. Bundan 30 yıl önce düzenlenmiş ve kentsel tasarım kavramının yarışmalarda ilk kez kullanıldığı örnek olan Eskişehir Fuar Alanı Kentsel Tasarım Yarışmasında söz etmenin bu süreç içerisinde katedilen mesafenin (geriye olması muhtemel) ortaya konması açısından önemli olduğunu düşündüğüm için jüriye bu yarışmanın raporunu okumasını önerdim. Bu öneri raporun teknik anlamda nasıl yazılması gerektiği ile ilgili olduğu kadar, çok boyutlu bir tasarım felsefesinin jüri tarafından nasıl ortaya konduğu ve bu yaklaşıma ilişkin seçimlerin nasıl rapor metni ile meşruiyet kazandığının anlaşılmasına yönelikti. Jürinin seçimlerin subjektivitesine dair yaptığı vurgu manidardı. Bu şu anlama gelmeliydi, biz seçtik oldu, başka jüri farklı bir seçim yapardı. Jürinin seçimlerinde kendi disiplininden gelen bilgi temelinde şekillenen bir rasyonel bakışa eklemlenmiş bir subjektivite olabilir ancak bu yapılan seçimin tamamen öznel olması anlamına gelmez. Eğer öyle olsaydı ne bilgiden ne de disiplinlerden söz edebilirdik. Bu açıkça şu anlama gelir, bizim yaptığımız seçimler eleştirilemez çünkü özneldir. Ben içimden bunları düşünürken kolokyum dönüp dolaşıp kazı meselesine kilitleniyordu. Kolokyumun yolu yer altına alma meselesine kilitlenmesi aslında katılımcı bir mimar arkadaşın da belirttiği gibi yarışmaya dair sayısız hatadan sadece birtanesi idi ve en göz önünde olanı olmasından ötürü sanki jürice yapılan tek yanlış bu imiş yanılgısına neden olmaktaydı. Halbuki jüri bu süreçte çok hata yapmıştı. Peki jüri ne tür yetersizlikler sergiledi çok çok kısa olarak özetlemeye çalışacağım.

1- Genel olarak bakıldığında jüri raporu çok geç bir tarihte yarışmanların eline geçti ve kolokyum neredeyse yarışma ilanından 2 ay sonra ve uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildi.

2- İçerik olarak bakıldığında raporda jürinin herhangi bir tasarım yaklaşımı ortaya koymadığı, bunlara dair değerlendirme ölçüt ve kriterlerini ayrıca jüri raporunda belirtmediği, projeleri (55 proje teslim edildi) ikibuçuk gün gibi çok kısa bir sürede değerlendirdiği, neredeyse tüm projelerin 4e karşı 3 oyla seçildiği ve hiçbirisinde karşı oyların gerekçelerinin belirtilmediği ve ayrıca yazılan değerlendirme yazılarının yetersizliği ve tutarsızlığı açık olarak gözlenebilir.

3- Teknik olarak değerlendirildiğinde ise jüri 3. elemede elenen bazı projeleri ödül grubuna tekrar çıkararak açıkça yönetmelikleri ihlal etmiştir. Yönetmeliklere göre jüri son elemeye ödül grubu kadar proje bırakmakla yükümlüdür ancak bu jüri 4. elemeye 4 proje bırakmış (2 proje 4e karşı 3 oyla hatta) ve daha sonra 3.elemede elenen 4 projeyi tekrar ödül grubuna çıkarmıştır. Bu durum yarışmanın iptali ile sonuçlanabilir.

Edirne Yarışması Jüri Raporundan

Bu noktada 30 yıl önce düzenlenen Eskişehir yarışmasının jüri değerlendirme çalışmaları raporuna birkez daha bakmanın faydalı olduğunu görüyorum.

Batıda 1950lerin ortalarında kavram olarak hem teorik hem de pratik meşruiyetini kurmaya başlayan kentsel tasarım kavramının Türkiye ye 20 yıl kadar gecikmeli olarak geldiğini söylemek yanlış olmaz. Akademik olarak kavramın yerleşmesi bir uzmanlık eğitimi kapsamında lisans sonrası programı olarak 70lerin sonlarına denk gelir. Kavramın yarışma kurumuna girmesi ise akademik ortamlarda en yoğun tartışıldığı yıllara denk gelen ve yönetmeliklerde olmamasına karşın jurinin insiyatif kullanması ile 1980 de ilan edilen Eskişehir Fuarı yarışmasında gerçekleşir. Akademik ortamda filizlenmeye başlamış olan bir alan yarışmalar yolu ile de mevzi kazanmaya başlamıştır. Daha sonra kentsel tasarım kavramının yetersiz de olsa yönetmeliklere yerleştiğini görüyoruz. Eskişehir yarısmasının jurisi Mimar Sinan Üniversitesinde Şehircilik kürsüsünü 70 lerin sonlarında kuran mimar-plancı Mehmet Çubuk, 70 lerde sıkı bir yarışmacı olan mimar Ertun Hızıroğlu, mimar Orhan Tuncalp, 70 lerde Mimarlar Odası Ankara Şubesi başkanı olan Aydan Bulca ve mimar-plancı Özcan Altaban dan oluşuyor. Yarışmaya 43 proje gönderiliyor ve bunlardan 42 tanesi değerlendirmeye alınıyor. Juri 19-01-1981 ve 26-01-1981 tarihleri arasında yani 1 haftada değerlendirme çalışmalarını tamamlıyor ve bu süreci 59 sayfalık bir juri değerlendirme çalışmaları raporu olarak belgeliyor. Rapor Kentsel Tasarıma atıflar yaparak başlıyor ve yeni gelişmekte olan bu alanın yarışma yolu ile güçlendirilmeye ve meşru hale getirilmeye çalışıldığını ortaya koyuyor. Juri öncelikle değerlendirme ölçütlerinin nasıl saptandığı ve bu ölçütlerin neler olduğunu 5 madde halinde açıkça ortaya koyuyor. 1. elemede 1 proje, 2. elemenin ilk turunda 20 ikinci turunda ise 10 proje eleniyor. 3. elemede ise 2 proje oybirliği ile 1 proje ise 4 e karşı 1 oyla eleniyor. Bu turda 4 oya karşı 1 oyla elenen proje için tüm juri üyeleri teker teker kişisel raporlarını yazıyorlar. Oybirliği ile elenen 2 proje için ise ortak raporlar yazılıyor. Geriye kalan 8 projenin ise derece ve mansiyon değerlendirmesine geçilerek 3 mansiyon oybirliği ile belirleniyor ve proje raporları yazılıyor. Geriye kalan 5 projeden sadece 5. ödül 4 e karşı 1 oyla gerisi ise oybirliği ile belirleniyor ve 5. ödül için teker teker juri üyeleri kişisel raporlarını yazıyorlar. Rapor ayrıca jurinin değerlendirme sürecinde dikkate aldığı kriterlere dair tablolarla destekleniyor. Örneğin derece grubu için projelerin işlev alanları kıyaslama tablosu ve derecelendirmenin son aşamasıda kalan 3 projenin alan içi dolgu harfiyat dengesi açısından göreli kıyaslama tablosu gibi.

Tüm buraya kadar anlatılanlar 38 sayfa içerisinde yer alıyor. 39-49 sayfalar ise danışman juri üyelerinin projelerle ilgili kendi uzmanlık alanlarına ilişkin değerlendirmelerini içeriyor. Danışman jüri üyeleri şehircilik, peyzaj, mühendislik ve fuarcılık uzmanlarından oluşuyor. 50 ve 51. sayfalarda jürinin oylama cetvelleri her eleme için ayrı ayrı olmak üzere 3 tabloda veriliyor. 52-54. sayfalarda ise 1. ödül için jüri öneri raporu ve jüri başkanı Mehmet Çubuk ve bir danışman jürinin kişisel raporları yer alıyor. Daha sonra ise 3 tutanak halinde değerlendirme çalışmaları sonlandırılıyor.

1- Genel olarak değerlendirildiğinde jüri raporu gerek kullandığı dil gerekse konuyu ele alış biçimi olarak ciddi ve özellikli bir metindir.

2- Teknik açıdan değerlendirildiğinde jüri değerlendirme çalışmaları raporu yönetmeliklere tamamı ile uymaktadır.

3- İçerik olarak değerlendirildiğinde ise jürinin bir kentsel tasarım felsefesi olduğu ve bunu rapora gereken nicelik ve nitelikte aktarabildiği açık olarak görülmektedir. Bu anlamda 1981 yılında hazırlanmış olan jüri değerlendirme çalışmaları raporu oldukça doyurucu nitelikte, yetkin bir dili ve Kentsel Tasarım alanına dair misyonu ve söylemi olan bir dökümandır.

Bir ara kolokyum başkanı Devrim bey lütfen!” diye birkaç kez tekrarladı, ortamın gerildiğini o an anladım. Ama bu gerginlik suskunluktan yeğdi benim için ve söylemem gerekenleri söylemekten alıkoymadı. Edirne yarışması hem kentsel tasarım alanının hem de yarışma kültürünün nasıl giderek kötülediğini göstermesi açısından önemliydi bu anlamda bu süreçte katkısı olan herkese teşekkürü bir borç bilirim.

DEVRiM ÇiMEN – Mimar, Kentsel Tasarımcı

0 Comments:

 

blogger templates 3 columns | Make Money Online